Page 51 - proje_kitapcik
P. 51

BÖLÜM  4
      Sporda Sosyalleşme Aracıları




      Stevenson (1990), sporcuların kariyerlerini incelediği çalışmasında “özellikle erken çocukluk döneminde,
      ebeveynlerin bu süreçte birçok sporcu için önemli bir rol oynadığını” belirtmiştir. Bu nedenle destekleyen,
      cesaretlendiren ve fiziksel aktivitede rol model olan önemli bir aile üyesine sahip olmak çocukların spora
      katılma olasılıklarını artırmaktadır. Wheeler (2012) aktif sporcu olmayan ancak spora duyarlı ebeveynlerin
      bile çocuklarında sportif eğilimlerin ortaya çıkmasına katkı sağladığını belirtmektedir.  Ebeveynlerin geçmiş
      spor deneyimleri, spora ilişkin bilgisi düzeyleri,  hedef ve beklentileri çocuklarının spor katılımına yaklaşım
      biçimlerini şekillendirmektedir (Dorsch ve diğ., 2015; Knight ve diğ., 2016). Dunn ve diğerlerinin (2016)
      bulguları, ebeveynlerin ekonomik harcamalarının çocukların baskı algılarını artırabileceğini ve bunun
      sonucunda da spora devam etme durumlarını etkileyebileceğini göstermektedir.
      Antrenörler ve Öğretmenler
      Bireyin sahip olduğu yetenek, çevresel faktörler ve bireyler üzerinde etkili diğer önemli kişilerin etkisi spora
      katılım sürecini şekillendirmektedir. Bu tek yönlü süreç, bizim toplumun bir ürünü olduğumuzu ve dışarıdan
      şekillendirildiğimizi göstermektedir (Stroot, 2001).  Antrenörler ve beden eğitimi öğretmenleri spor
      ortamında merkezi bir rol oynama eğiliminde olduklarından, bireylerin spora katılım sürecinde oldukça
      önemli bir role sahiptirler. Smith ve Smoll (1990), antrenörlerin desteklemesi ile sporcuların özsaygısı
      arasında önemli bir etkileşim tespit etmiştir. Çocuklar, özellikle özgüveni düşük olanlar, antrenörlerinin
      cesaretlendirme ve destekleyici davranışlarına duyarlıdır. Sportif bir bağlamda yüksek benlik saygısı
      oluşturulmaya çalışıldığı için, antrenörler, çocukların öz değer duygularını artıracak davranışlar sergilemeye
      hazır olmalıdırlar.
      Akranlar/Arkadaşlar
      Çocukların yaşı büyüdükçe, diğer çocuklar aileden daha büyük bir etkiye sahip olmaya başlar. Horn ve
      Hasbrook (1987) ve Horn ve Weiss (1991) tarafından yapılan çalışmalarda 8 yaşındaki bir çocuğun fiziksel
      yeterliliğini değerlendirmek için bilgi kaynağı olarak yetişkinlere güvendiği, ancak 10-14 yaşında gelişimsel
      değişim yaşayarak bilgi kaynağı olarak akranlarını daha önemli görmeye başladığı belirtilmektedir.
      Çocuklar büyüdükçe akranlar aileden daha önemli bir etkiye sahip olurlar. 10 yaş civarında çocuklar
      kendilerini başkalarıyla karşılaştırmaya başlarlar ve fiziksel yeterlilik bu karşılaştırmalar için önemli bir kriter
      haline gelir. Akranlar daha önemli hale geldikçe, çocuklar ve ergenler onların algılarına değer vermeye başlar
      ve fiziksel yeterliliklerine ilişkin kendi algılarını oluşturmaya yardımcı olmak için akranlarında elde ettikleri
      bilgiyi kullanırlar. Bu karşılaştırma yoluyla, sosyal bir bağlamda etkileşime girerken, çocuklar akranlarına
      kıyasla kendi güçlü yanlarını ve sınırlarını değerlendirirler. Fiziksel becerilerde daha yetkin olan çocuklar,
      olmayan çocuklara göre akranları arasında daha popüler olma eğilimindedir. Bu sosyal karşılaştırmaya


                              48
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56