Page 22 - seminer_tr
P. 22
K A D I N V E S P O R
DOÇ. DR. FEYZA MERYEM KARA
Kırıkkale Üniversitesi
Spor Bilimleri Fakültesi,
Rekreasyon Bölümü
Kadınların spor dünyasındaki hikâyesinin 3.000 yıl önce başladığı söylenebilmektedir. Bu bağlamda,
Homer’in “Prenses Nausicaa hizmetçisi ile birlikte top oynuyordu ve Odysseus kızların top oynama
sesleriyle uyandırıldı” (Homer, trans, 2001) şeklindeki ifadelerine tarih sayfalarında rastlamak mümkündür.
Bir toplum içinde kadının spora katılımı, kadının o toplum içerisindeki genel statüsünün bir yansıması
olarak görülmektedir. Dünya genelinde de kadının konumu ve kendisine biçilen roller düşünüldüğünde,
spor içinde kadının sporcu özelliğinden önce cinsiyetiyle değerlendirildiği söylenebilir. Kadınlar, çeşitli
toplum normları, tutumları ve yanlış inançları nedeniyle tarihsel olarak spor ve fiziksel aktiviteden
kısıtlanmıştır (Vertinsky, 1990).
Bununla birlikte, Olimpiyat Oyunları’nın kurucusu Baron Coubertin’in birçok söylemi içinde de Olimpiyat
Oyunları’nda kadınların yarışmaması üzerine sözleri bulunmaktadır. ‘‘Kadınlar terleriyle olimpiyatları
kirletmemelidir, yalnızca muzafferler taçlandırılmalıdır’’ sözünün yanı sıra, aşağıdaki sözleri de dikkat
çekmiştir.
- 1901’de "kadınların rolü, erkeklerin galibiyetini takdir etmektir",
- 1902’de "kadın sporları, doğanın kurallarına aykırıdır",
- 1912'de "Olimpiyat oyunları erkeklere ayrılmalı ve kadın sporcuların görünüşlerinin korkutucu olduğu
düşüncesi vurgulanmalıdır." (https://coubertinspeaks.com/quotes/)
Her şeyin ötesinde, 20. Yüzyılın başlarında, binlerce yıl sonra sonunda kadınların seslerinin spor dünyasını
uyandırdığı görülebilmektedir. Ayrıca, özellikle 1970'lerin başından itibaren gelişen feminist akımla birlikte,
kadın ve spor konusu ciddi olarak ele alınıp, tartışılmaya başlandığı söylenebilmektedir. 1920’ye kadar
19